İl Temilcisi Fatih Mutlu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: 

"HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” sebebiyle 81 ilde meydanlardayız.

Filistin ve Gazzeli kadın ve çocuklar başta olmak üzere tüm dünyada zulme ve şiddete maruz kalan kadın, çocuk, hayvan ve tüm canlılara yapılan şiddeti kınamak, kadın kardeşlerimiz adına güçlü bir ses vermek üzere büyük HAK-İŞ teşkilatı olarak kadını erkeği hep birlikte meydanlardayız.

Bizler, nereden ve kimden gelirse gelsin şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.

Kadın cinayetlerine, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, yoksulluğa ve güvencesizliğe son verilmesini istiyoruz.

Günümüzde şiddet; fiziksel, cinsel, psikolojik, siber, ısrarlı takip ve ekonomik olmak üzere çeşitli türleriyle karşımıza çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar, şiddete en fazla maalesef ki kadınların maruz kaldığını ortaya koymaktadır.

Ülkemizde ve Dünyada şiddet toplumsal bir problem haline gelmiştir.

Bütün dünyanın gözleri önünde Gazze’de bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Filistin’de savaş suçu işlenmektedir. Siyonist İsrail Gazze’de soykırım yapmaktadır. Kadınlar, çocuklar, bebekler ve masum insanlar katledilmektedir.

Son bir yılda Gazze’de 18 bin çocuk, 12 bin kadın olmak üzere yaklaşık 45 bin insan katledildi, 103 bin insan yaralandı. Binlerce insan evinden, yurdundan edildi. Temel insan haklarından mahrum bırakıldı.

Dünya genelinde Filistin ve Gazze gibi birçok bölgede kadınlar ve çocuklar sistematik zulme maruz bırakılmaktadır. Kudüs’te, Yemen’de, Ukrayna’da Mısır’da, Suriye’de, Arakan’da, Afrika’da, Doğu Türkistan’da kadınlar cinsel şiddet ve etnik temizlikle karşı karşıya kalmakta, yetersiz beslenme ve hastalıklardan en çok kadın ve çocuklar etkilemektedir.

Bu yaşananlar maalesef bütün insanlığın ve BM başta olmak üzere uluslararası kuruluşların gözleri önünde yaşanmaktadır. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların görevi, savaşları izlemek değil, kalıcı bir barışı tesis etmektir.

Bu soykırım karşısında Dünya suskun olsa da HAK-İŞ olarak biz susmayacağız. Gerçeği haykırmaya devam edeceğiz.

Buradan “Birleşememiş” milletler başta olmak üzere; uluslararası kuruluşlara, İslam iş birliği Teşkilatına, Avrupa Birliğine, Arap Birliğine, bölge ülkelerine ve insan hakları kuruluşlarına sesleniyoruz.

-       Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından Gazze’de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı Siyonist İsrail’in Başbakanı Netenyahu ve eski Savunma Bakanı hakkında verilen tutuklama kararının biran önce uygulanmasını,

-       Siyonist İsrail’in, bütün yöneticilerinin uluslararası savaş suçluları mahkemesinde yargılanmasını,

-       Katliamların durdurulması için Siyonist İsrail’e karşı her türlü müeyyidenin uygulanmasını,

-       Terörist İsrail’in Gazze’deki katliamlarına destek veren ABD’nin Ortadoğu’yu, Akdeniz’i, Filistin’i terk etmesini  talep ediyoruz. 

Çalışma hayatını ve toplumsal hayatı ilgilendiren her konuda öncü ve lider olan HAK-İŞ Konfederasyonu, şiddetle mücadele konusunda da liderlik ve önderlik yapmaktadır. Toplumun temel sorunu olan şiddetin çözümünü, sadece kadınların omuzlarına yükleyemeyiz.

Ülkemizde son beş yılda 1.585 kadın katledildi. Sadece 2024 yılının ilk 10 ayında 357 kadın öldürüldü. Kadınlara, çocuklara, hayvanlara karşı işlenen suçların kadın erkek birlik ve beraberlik içerisinde, büyük bir dayanışma ile engelleneceğini düşünüyoruz.

Kadın, çocuk, hayvan ve tüm canlılara yapılan şiddeti kınamak, kadın kardeşlerimiz adına güçlü bir ses vermek üzere büyük HAK-İŞ teşkilatı olarak kadını erkeği hep birlikte meydanlardayız.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Kaşı Uluslararası Mücadele Günü’nde HAK-İŞ’ li erkek emekçiler olarak kadın emekçi kardeşlerimizle dayanışma duygularımızı dile getiriyoruz.

Bizler kadına yönelik şiddetin bir acizlik olduğunu savunuyoruz.

HAK-İŞ, kadınların örgütlü olduğu en büyük konfederasyondur. HAK-İŞ olarak kadın erkek hep birlikte haykırıyoruz. “Artık ölmek istemiyoruz.”  Kadınlara yönelik şiddetin, hele de erkekler tarafından uygulanan şiddetin son bulmasını istiyoruz.

HAK-İŞ olarak, emekçi kadınların işyerlerinde yaşadıkları şiddetin her türlüsüne karşıyız. Yapılan araştırmalar, kariyerleri boyunca kadın çalışanların yüzde 77’sinin en az bir kez şiddetin çeşitli türlerine maruz kaldığını, sendika üyesi olmayan çalışanların cinsel şiddete maruz kalma olasılığının, sendika üyesi olanlardan yüzde 8,3 kat daha fazla olduğunu göstermektedir.

Sendikal temsilden yoksun emekçilerin, ayrımcılıkla karşılaşma olasılığı sendikalı emekçilere göre iki kat daha fazladır.

Son bir yıl içerisinde psikolojik şiddete maruz kalma olasılığı sendika üyesi olmayanlardan daha fazladır.

Araştırmalar; sendikaların, çalışma hayatındaki şiddeti önlediği ve daha güvenli işyerleri oluşturmaya katkı sağladığını göstermektedir.

HAK-İŞ olarak, sendikal örgütlenme ile toplumun kanayan yarası olan şiddeti yenebileceğimize inanıyoruz.

Bizler, HAK-İŞ’li kadın ve erkek emekçiler olarak, çalışma hayatında kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi için;

1.     Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını,

2.     ILO C190 sözleşmesinin onaylanmasını ve ilgili sözleşmenin Sendikalar tarafından toplu iş sözleşmelerine uyarlanmasını,

3.     İş yerlerinde şiddete sıfır tolerans politikasının hayata geçirilmesini,

4.     “Şiddete sıfır tolerans” yaklaşımının bir devlet politikası haline getirilmesini,

Mesleki Almanca kursu açılacak Mesleki Almanca kursu açılacak

5.     Kadın ve aile dostu işyerlerinin teşvik edilmesini,

6.     Sektörel çözümler üretebilmek için iş yerlerinde şiddet araştırması yapılmasını,

7.     Devlet tarafından ‘Çalışma hayatında şiddeti önleme ve izleme komitesi’ oluşturularak sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışma yapılmasını,

8.     Eşit değerde işe eşit ücret verilmesi için kamu organlarınca denetimler yapılmasını ve caydırıcı önleyici tedbirlerin hayata geçirilmesini,

9.     Kadınları sendikal güvence altına almak, kayıt dışılığı ve cinsiyetler arası ücret açığını önlemek için sendikal örgütlenmenin teşvik edilmesini ve arttırılmasını,

10.  Bakım yükümlülüğünün, kadının omuzlarından alınarak, toplumsal mesele olarak görülüp bu çerçevede çözüm üretilmesini,

11.  Kendisine yönelmiş veya yönelmesi kuvvetle muhtemel şiddet veya taciz olayı nedeniyle hayati tehlikesi bulunan çalışanlara talebi üzerine; tayin, fesih, ücretli-ücretsiz izin ve esnek çalışma hakkı verilmesini, tekrar işe alımda öncelik hakkı tanınmasını ve kıdem tazminatının tam olarak ödenmesini,

12.  Güçlü bir toplumun inşası için aile yapısını güçlendirecek politikalar geliştirilmesini,

13.  İş, aile ve sosyal yaşamın uyumlaştırılmasına yönelik düzenlemelerin hayata geçirilmesini, talep ediyoruz.

HAK-İŞ olarak Kadına yönelik şiddetin kadın erkek hep birlikte birlik ve dayanışma içerisinde engellenebileceğine inanıyoruz. “Aciz olmayın kadına şiddet uygulamayın” diyoruz.

Bütün emekçi kadınları, “Emekçilerin Güvenli Limanı” HAK-İŞ çatısı altında toplanmaya, dayanışmaya davet ediyoruz. Gelin eşitsizlik ve adaletsizliklere karşı, haklarımız için birlikte mücadele edelim.

HAK-İŞ olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Kaşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Filistinli kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere dünya genelinde zulüm gören ve şiddete maruz kalan kadınlara, çocuklara, hayvanlara ve tüm canlılara yapılan şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadelemizi güçlü ve azimli bir şekilde sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz."

Editör: Alpaslan Körükcü